Tuesday, December 02, 2008

PAHALI HAMBURGERIN OGRETTIKLERI

Sevgili Pascal beni Hotel Meurice in icinde Philip Stark tarafindan design edilmis restorana hamburger yemege gonderdi. Hicbir ozelligi olmayan bu hamburger , bir bira ve bir suya 120 ytl odedim. Hamburger tarifi acisindan birsey ogrenmedim ama is yapma, kendi hoslandiklarim ve hoslanmadiklarim hakkinda cok sey ogrendim. Kesinlikle luks, asiri sik ortamlardan keyif almiyorum. Zenginlerin veya surekli bu tip yerlerde yemek yiyenlerin sikintidan patladiklarini dusunuyorum. Beyrutta ,pariste sik mekanlar bos ve sikiciydi. Bristol oteldeki 350 euroluk yemekte bile zevkten olmedim. Paris in en onemli 3 michelin yildizli sefi ... sanders restoranini degistirip michelinleri reddetmis ve kendi adina bir lokanta acmis ayni yerde. Dun aksam pompidou yakinlarinda Le Hangar diye bir lokantaya gittim. Sifir dekorasyon, inanilmaz lezzetler. Taze kaz cigeri kizartmasi, steak tartare , guzel sarap , no credit card, 3,5 saat yalniz gecirdim bir dakika sikilmadim. Benim gelecegim bunda. Ben bundan keyif aliyorum. Bu arada 1000 ytlye inanilmaz kitaplar (kasaplik, sarkuteri ve ekmek yapma uzerine.) aldim. The big book of fat duck diye bir kitap aldim. Onun uzerine uzun bir yazi yazicam. Lavinia da kredi kartimin sonuna kadar sarap aldim. Evet benim hayatim surekli ogrenmek, kesfetmek, yemek, full icmek... uzerine olacak.

Monday, December 01, 2008

FERRAN ADRIA ILE TANISTIM

Beyrut'tan Paris'e gectim. Ali Esad Goksel beni Academie Internationale de la Gastronomie 25. yil yemegine davet etti. Yine tam olarak ne oldugunu sormadan kabul edip geldim. Megerse yemege Nicolas Sarkozy, Carla bruni davetliymis ve yemegi bes asci hazirliyor, Ferran Adria,Dominique Gauthier, Nadia Santini,Eric Chavot,Eric Frechon. Fat duck in ascisi Heston Blumentol ise son dakikada gelememis. Bunlarin hepsinde birer tabak yemek ve yaninda bir sarap ictik. Farkli bir dunya, her yemekte en az uc dort farkli daha once pek tatmadigimiz tatlar vardi. yemekten once Ferrana kendimi tanitip , istanbul a davet ettim. Bu deneyimi anlatmak oldukca zor. Bu adam su anda dunyadaki gastronomi alaninda en onemli birkac adamdan biri. Ne diyebilirmki. 4 saatlik bir ziyafet , sarkozy gelmemisti , umrumda olmadi. Benim icin hicbir onemi yoktu. Heston da gelseydi geriye kim kalacakti. 20 lubnanli vardi ve beni gazetede okumuslardi. Yunanlilarla tanistim. Bu son bir haftada o kadar cok insanla tanistimki yine forrest gump gorev basindaydi

BEYRUT TA 3 GUN

Gecen hafta Fadi Nahas'in davetlisi olarak Beyrut'a gittik. Tembel ogrenci olarak Beyrut hakkinda hic calismamis ve daha oncedende kulaktan dolma bilgim yoktu. Benim icin Beyrut savas olan ortadogu sehriydi. Gece gec vakitte Hotel Albergo'ya vardik. Sabah 7:30 da Fadi bizi apar topar otelden alip Beyrutu gezmek icin iki secenegimiz oldugunu, muzeler, sehir turu alisveris , veya beyrutlu birisiyle o ne yapiyorsa onu yapmak. Biz ikinci yolu secip , zahter and zwieg diye bir zincir restorana gittik.Taze hamur incecik aciliyor uzerine sumakli zeytinyagli kekik surulup firina veriliyor. Biraz domates,salatalik ve maydanoz ile sarilip sicak servis ediliyor.Nefisti. Oradan nicholas adinda 3-4 yaslarinda bir cocugu okula biraktik.Cocuklar fransizca,ingilizce ve arapca egitim aliyor. Hemen arkasinda beyrutun esnaf lokantasi Le Chef'e gittik. Tam aradigim yerdi, sabahin korunde lubnan kahvaltisinda ,kiyma kavurmasinin icinde tarcin ve yumurtayla yapmislardi, nohutlu zeytinyagli humuz, ve labne peynirle herseyi karistirip yaninda portakal suyu. Beyrut ta cay fazla tutulmuyor. Heryer turk kahvesi. Sabah 10:30 da L'orient le jour (Lubnan in en prestijli gazetesi) yazari Carla Henoud ile roportaj yaptim.Daha sonra oldurulen basbakanlari Refik Hariri tarafindan bastan basa renove edilen downtown da engelliler olimpiyatinda bronz madalya almis Edouard Malif tanistik. Fadi nin hayati yardim, sosyal kuruluslar, organizasyon ve network uzerine kurulu.Aksam library diye muzikli bir restorana gittik. Ve yavas yavas beyrutlulari tanimaya basladik. Hersey zengin, kulturleri, mutfaklari, eglenceleri. Hayatlari iyi para kazanip, iyi yemek yiyip iyi eglenmek. Tam bize gore. En guzeli de arapca sarkilariydi. Bu birinci gundu.