Metin ve Lale (fes cafe) Nuruosmaniye de nefis bir fes daha açıyorlar. 6-7 aydır uğraşıyorlar küçücük dükkanla ve tabiki inanılmaz oldu. Her gittiğimde başka detayları inceliyorum ve her seferinde yeni bir şeyler öğreniyorum. Sting fesi kutsadıktan sonra çalışmaya başlayacaklarmış.
Pazar sabahı 9:46 da bir telefon babam dükkana Ahmet beyin geldiğini söylüyor.Benim giyinip ,arabaya binip dükkana varmam tam olarak 9:51 .Yolda giderken çifçilikte neden başarısız olduğumu anladım. Çiftliğe en iyi ihtimalle 1 saatte varabiliyordum.Dükkana en kötü koşsam 15 dakikada gelirim. Ahmet beye merhaba dediğimde yüzümde bir karış sakal, yıkamamıştım bile .Gece geç yattığım ve üç gündür hasta olduğum için konuşanın ben olduğuna kimse inanmazdı.Ahmet bey ise Floryadan kalkmış ,saç artı sakal traşını olmuş gayet güzel giyinmişti. Hemen iş konuşmaya başladık .İkimiz de et manyağı olduğumuz için reyonun önünde 1 saat konuştuk.Bu arada ben espressoyla ayıldım , Beyti Beyin geleceğini öğrenince cin gibi oldum , biraz da panik. Beyti ye ilk gittiğimde en kuytu yerlerden birini seçip elimi köşe bucak yerlere sokup toz arayıp bulamamıştım. İlk kez kuru dinlendirmeyi (dry aging) Beyti de gördüm. Beyti nin konsept olarak , lokanta olarak bir benzerinin dünyada olmadığını İstanbul da çalışan yabancı şeflerden duydum. Et işini en iyi bilen Beyti Bey beni gafil avlayıp pazar sabahı bu işi böyle yaparsam sadece hamallık yapacağımı, etlerimin çoğunun kötü olduğunu söylediysede benim mutluluğuma gölge düşüremedi. Benim için bu büyük olayı hemen paylaştığım ortağım Defne dükkanımızın kutsandığını söyleyince kendimi harika hissettim.
Et konusunda önümde daha çok yol olduğunu düşünüyorum ve inat ettim herkesi et manyağı yapacağım.
Monday, March 06, 2006
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment